Sülün Osman’ın Paris Versiyonu

Sülün Osman’ın Paris Versiyonu

Sülün Osman’ın Paris Versiyonu

Sülün Osman kimdir önce bunu bir hatırlayalım

Bir dönemin çok iyi bildiği Sülün Osman’ı gelin birde bilmeyen yakın kuşağa da tanıtalım. İstanbul hatta ülke tarihinin en yaratıcı dolandırıcılarından biriyle tanışmaya hazır mısınız?

Taksim’in Girişine Paspas Atıp Gelenden Geçenden Para Alan Efsane Dolandırıcı: Sülün Osman

Sülün Osman'ın Paris Versiyonu!

1923-1984 yılları arasında yaşamış olan sülün osman’ın gerçek adı Osman Ziya Sülün kendisi dolandırıcılar kralı diye biliniyor. yaptığı işlerle(!) dolandırıcı lafını tam manasıyla hak edenlerden biri.

sulun osmann | Qala Bilişim

Sülün Osman’ın ilk kurbanı 1948 yılında Fatih’te yeni tuttuğu evin sahibi ancak bu olayın nasıl olduğuna dair pek bir detay yok. o’nu asıl özel kılan şey ise bu başlangıçtan sonra yaptıkları. Sülün Osman’ın nam salmasını sağlayan olaylar 1950 ve 1960’lı yıllarda yaşanıyor. galata kulesini, eminönü meydanındaki saati, şehir hatları vapurlarını ve boğaziçi köprüsü gibi kamu mallarını vatandaşlara satan ya da kiralayan Sülün Osman, bu sayede tanınan biri haline geliyor.

Dolandırıcılar üstadının Taksim’in girişine paspas koyup gelenden geçenden para almışlığı bile var anlatılanlara göre Sülün Osman, bu işin inceliklerini Kumkapılı bir Rum’dan öğrenmiş. Sonrasında ise işe kendi yorumunu da katarak inanılmaz boyutlara ulaşmış.

İşin ilginç tarafı Sülün Osman 1962 yılında cezaevinde “alın teri ile yaşamak” adlı bir konferans bile vermiş.

sulun osmannn scaled | Qala Bilişim

Tüm bu dolandırıcılık olaylarından sonra kendisini çok ilginç bir şekilde savunmuş :

Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı on tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcu’nun kapısındayız ve dükkân kapalı.

Karım’ın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın. Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor o arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor.

Bilezikleri telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalıktan adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım  diye karakola gidiyor ben aranıyorum demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.

Ülkemizden böyle bir dolandırıcı gelmiş geçmiş gelin şimdi size Bizdeki Sülün Osman’ın Paris Versiyonu diyebileceğimiz tarihin en ünlü dolandırıcılarından biri olarak anılan, başka bir dolandırıcıdan bahsedeyim.

Sülün Osman’ın Paris Versiyonu

Eyfel Kulesi’ni İki Kez Satan Tarihin En Büyük Dolandırıcılarından Biri: Victor Lustig

lustig scaled | Qala Bilişim

1890 yılında Çekoslovakya’da doğan Victor  Lustig, hayatı boyunca çeşitli sahtekarlıklar ve dolandırıcılıklar yaparak birçok kişiyi kandırmıştır. genç yaşlarında eğitimini yarıda bırakarak dolandırıcılık işine atılan lustig, avrupa’da ve amerika birleşik devletleri’nde çeşitli kimlikler altında çalıştı. bu kadar ünlenmesinin sebebi ise eyfel kulesi mevzusu eyfel kulesi 1925 yılında harabe halindeymiş; paris belediyesi kulenin bakımını yapamaz olmuş, kule zaten daha yapıldığında 1909 yılında sökülüp başka bir yere götürülmesi planlanmış.

Victor lustig, sahte evraklar düzenleyip 6 büyük hurdacıyla Paris’in en lüks hotelinde gizli bir toplantı organize edip kendisini devlet görevlisi olarak tanıtıyor. adamları, kiraladığı limuzinle eyfel kulesi’ne götürüp keşif bile yaptırıyor. halk galeyana gelmesin diye bu buluşmanın son güne kadar gizli tutulmasını söyleyip eyfel kulesi’nin demirleri için bir gün sonra teklif vermelerini istiyor.

Sülün Osman’ın Paris Versiyonu

Adamlar her şeyin bu kadar gizli ve acele yapılmasından şüphelenmiş ama Sülün Osman’ın Paris Versiyonu lustig sonraki gün kendisinin zor geçinen bir devlet görevlisi olduğunu, o yüzden bu ihalede belli bir gizlilik aradığını, yani aradan para iç etme peşinde olduğunu “itiraf” etmiş. Tabii hurdacılar, olayı adam rüşvet istiyor olarak anlamış, bir tanesi hem yüklü bir rüşvet vermiş, hem de eyfel kulesi’nin hurda parasını lustig’e ödemiş. tabii lustig parayı alır almaz şehirden kaçmış, dolandırılan adam utancından şikayette bile bulunmamış.

Sadece 1 ay sonra geri gelen victor lustig, eyfel kulesi’ni aynı yolla bir daha satmış ancak bu defa polis olayı fark ediyor ve lustig yakalanmamak için Abd’ye kaçıyor. Abd’de de dolandırıcılık işlerine devam eden, bir dönem al capone’u da ağına düşürdüğü iddia edilen lustig, 1935’de fbi tarafından enseleniyor alcatraz’a mahkum edilen lustig, orada geçirdiği zatürre sebebiyle 1947 yılında hayatını kaybediyor.

Sülün Osman insanları dolandırırken, Sülün Osman’ın Paris Versiyonu Victor Lusting’den ilham almış mıdır? bilinmez ancak dolandırmak ve dolandırılmak sanırım bizim kodlarımızda var.

Sülün Osman’ın Paris Versiyonu Makalemizi Kaleme aldık umarım keyifle okumuşsunuzdur.

Qala Bilişim

Absürt Makaleler

Bir yanıt yazın